İzmir İli Jeotermal Enerji Kaynakları Politikası Nasıl Olmalıdır?

İzmir İli Jeotermal Enerji Kaynakları Politikası Nasıl Olmalıdır?

Yrd. Doç. Dr. Niyazi Aksoy
Makina Mühendisleri Odası ve Jeofizik Mühendisleri Odası

İzmir’de jeotermal enerji kullanımı ve yaygınlaştırılması sıkça tartışılmaktadır. Doğal gazın
İzmir’e ulaşması ve dağıtımın başlamasıyla tartışmalar daha da alevlenmiştir. “Jeotermal” ve
“doğal gaz” birbirine alternatif gibi sunulmaktadır. Bu tartışmaların yapıldığı ortamda asıl
sorulması gereken soru dikkatlerden kaçmaktadır: “Nerede, ne kadar ve ne tür bir enerjiye
ihtiyacımız var ?” Bu sorunun yanıtı enerji planlamasının bir parçasıdır. Asıl sorgulanması
gereken İzmir’in bir enerji planı olup-olmadığıdır.

Enerji gereksinimin yerli kaynaklardan karşılanması iyi bir tercih olabilir. Ancak yeterli
değildir. Diğer seçeneklerle karşılaştırıldığında fiyatının da uygun olması gerekir. Jeotermal
kaynaklarla, diğer enerji kaynakları ile aradaki farkın sübvanse edilememesi durumunda proje
ekonomik olmayabilir. Eğer bir destek (sübvansiyon) söz konusu ise (ki yerel ve yenilenebilir
kaynakların mutlaka desteklenip, teşvik edilmesi doğru ve gerekli bir adımdır) bunun şeffaf
ve önceden açıklanarak yapılması gerekir.

Jeotermal enerji bulunduğu yer ve yakın çevresinde tüketilmesi gereken bir kaynaktır.
Kaynağa yakın ve o yörenin gereksinimlerini karşılayacak projelerin gerçekleştirilmesi
akıllıca olur. Çünkü jeotermal akışkanı uzun mesafelere taşımak pahalıdır. Enerji kaynağının
potansiyeli ne kadar büyük olursa olsun, taşınma sırasında bir noktadan sonra maliyeti diğer
seçeneklerin üzerine çıkar. Uzun mesafelere pompalamak için önemli miktarda elektrik
enerjisi sarf etmek gerekir. Bir dönem İzmir’e Seferihisar’dan jeotermal su taşınarak ısıtılması
gündeme geldi. Yaklaşık 5 yıl önce İzmir’de 200-400 bin konutun jeotermal ile ısıtılabileceği
bir kesim tarafından sıkça dile getirildi. Hatta öyle o dönemde İzmir için doğal gaz ihalesi de
yapılmakta olduğundan, doğal gazın İzmir’e getirilmesini “cinayetle eş tutan açıklamalar” da
yapıldı (Zaman Gazetesi, 2005). İzmir büyüklüğünde bir şehrin jeotermal ile ısıtılması için
gereken enerjinin ve sahip olan kaynakların potansiyeli bilinmeden yapılan bu tartışmaların
bir anlamı olmadığı gibi, İzmir’de yaşayanların kafasını karıştırmaktan başka bir işe
yaramamıştır. Bu nedenle İzmir’de jeotermal mi olsun, doğal gaz mı olsun tartışması yerine,
İzmir’in hangi yörelerini jeotermalle ve hangi yörelerini doğal gazla veya diğer kaynaklarla
ısıtılmasının tartışılması ve dahası tartışmanın tüm enerji kaynaklarını kapsayacak şekilde
genişletilmesi daha uygun olacaktır.