Şiddetle Değişen Ekolojik Koşullarda İzmir Kent Sorunlarına Bütüncül Bakış ve Öneriler

Şiddetle Değişen Ekolojik Koşullarda İzmir Kent Sorunlarına Bütüncül Bakış ve Öneriler

Prof. Dr. Mehmet Aydın Güney – Yrd. Doç. Dr. Bahriye Gülgün – Araş. Gör. Erden Aktaş
Peyzaj Mimarları Odası

Global iklim değişimlerinin Türkiye’ ye olası etkilerini ABD uzay araştırmaları kurumu
NASA, “Türkiye 2040 yılında çöl olacak” şeklinde belirtiyordu. Beklenen durum Marmara
Bölgesi üzerinde sürekli yerleşen bir yüksek basınç alanıydı. Bu iklimsel engel Balkanlar ve
Batı Akdeniz’den gelen nemli akımların önünü keserek ülkeyi giderek artan sıcaklıklara
paralel olarak kuraklığa itecektir. Evapotranspirasyonla artan su kayıpları yanında gelen
yağışların artışı sinerjik etkiyle ülkeyi çöle çevirecektir. Bundan Ege bölgesi de kuşkusuz
etkilenecektir. Ege kıyı bölgesinin merkezinde yer alan İzmir bu şeridin en az yağış alan
bölgesidir. Güney ve kuzeye doğru “şimdilik” yağışlar artmaktadır. İç kısımlarda ki yağış
düşüşüne karşın evapotranspirasyon düşerek su kaybını bir derecede olsa düşürmektedir.
Özetle İzmir ve çevresi iklim yönünden sorunludur ve bu sorun giderek ağırlaşacaktır.

Kentleşmenin, hele plansız ve aşırı kentleşmenin İzmir’e getirdiği sorun ve baskılara iklimsel
olumsuzluklar da eklenince başa çıkılması zor, yaşamı güçleştiren sorunların artarak
yaşanacağı da kuşkusuzdur. O halde ne yapılmalı? Öncelikle kentin ekolojik bazda ve
ekolojik planlamanın temel yaklaşımı olan bütünsel biçimde kendisini tamamlayan çevresiyle
birlikte interdisipliner çalışmayla İzmir’in yeniden ele alınması, çözüm önerilerinin adım
adım hayata geçirilmesi gereklidir. Bu çalışmaların neler olabileceği ve hangi meslek/bilim
dallarının sorumluluğu altında ele alınması gerektiğini aşağıda örneklerle ifade etmek
mümkündür.