Kuraklığın Etkileri ve Su Kaynakları Yatırımlarının İzmir Ölçeğinde İrdelenmesi

Kuraklığın Etkileri ve Su Kaynakları Yatırımlarının İzmir Ölçeğinde İrdelenmesi

Aslı Ersenir Sılay – Ahmet Tomar
İnşaat Mühendisleri Odası

Kuraklık, dünya üzerinde değişik iklime sahip ülkelerde ve bölgelerde, yağışı bol bölgelerde
bile görülebilen bir iklim değişikliğidir. Doğal afetler içinde en karmaşık ve çok daha fazla
zararlı olanıdır. Kuraklığa karşı olan duyarlılığımız gelişmişlik düzeyimizle, kaynaklarımızın
kısıtlılığı, alışkanlıklarımızla değişmektedir. Geçmiş yıllarda yaşanan kuraklığın etkileri daha
az iken nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme, teknoloji kullanımı, sosyal yaşam, tüketme hırsı
yarı kurak iklim kuşağında yer alan ülkemizde değişik aralıklarla yaşanan kuraklık, bölgemizi
ve özelliklede İzmir İlimizi ve çevresini önemli ölçüde olumsuz etkilemektedir. Bölgemize
düşen yıllık yağış miktarının 676 mm. olduğu bilinmektedir. İzmir, Manisa ve Uşak
ortalaması 650 mm.dir. Yağış miktarının azlığı yanında bölgemiz ve ilimiz tarımında entansif
tarımın hâkim olması yani tarımsal üretimin % 85’ inin yağışa ve sulamaya bağlı olması
nedeniyle kuraklığın bölgemiz içme ve kullanma suyundan daha büyük boyutlarda tarımsal
üretim açısından neden olacağı olumsuz etkileri ortaya çıkarmaktadır. Kuraklığın bölgemiz
tarımı üzerine olan etkilerini daha iyi değerlendirmek açısında bazı parametrelere bakmak
gerekir.

Ege bölgesi, ülkemiz su kaynaklarının % 8 ’ine sahip iken tarım alanı içindeki oranı % 12,
nüfus oranı %14, ekonomik olarak sulanabilir 8 500 000 ha alanın 2 000 000 ha’ı
bölgemizde yer almaktadır. İzmir ilinin su kaynakları içindeki oranı %1.1, tarım alanı oranı
%1.5, nüfus oranı %5.3 dir. Sulanan alanlar içindeki bölgemiz oranı % 22,5’ dir. Sulanabilir
alanın % 57’si sulanmakta halen %43 ‘ü sulamaya açılmayı beklemektedir. Sulamaya bağlı
olan sebze üretim payı ülke genelindeki oranı % 20, meyve üretiminde % 25 dir. Tarla
tarımındaki oranı %10 olmakla beraber yem bitkileri tarımının tarla tarımı içindeki oranı %20
olduğu dikkate alındığında bölgemiz açısından yağışların ve sulamanın önemini ortaya
koymaktadır. Bölgemizin tarımsal üretim değeri içindeki oranı % 18 dir. Özetlemeye
çalıştığımız bu oranlara bakıldığında bölgemiz tarımının ve tarımsal faaliyetlerde sulamanın
önemi diğer bölgelere göre daha fazla önem taşımaktadır.

İçme ve kullanma suyu açısından bakıldığında daha iyi durumda olduğumuz, bölgemizde yer
alan illerimizde kuraklık ile birlikte kısa dönemde miktar ve kalite açısından sorunlar
yaşanacağı görülmektedir. Ancak geliştirilen projelerin uygulamaya geçmesi ile orta ve uzun
vadede bölgemiz içme ve kullanma suyunun temininde büyük bir sorun yaşanmayacaktır.