İZMİR BARIŞ BLOKU, KURULUŞUNU AÇIKLADI
Aralarında TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun da yer aldığı çeşitli kurumların bir araya gelmesi ile kurulan İzmir Barış Bloku, basın toplantısı ile tanıtıldı.
Aralarında TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun da bulunduğu çeşitli meslek örgütü, sendika, parti ve demokratik kitle örgütlerinin katılımı ile kurulan İzmir Barış Bloku, kuruluşunu düzenlenen basın toplantısı ile duyurdu. TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nde gerçekleşen basın toplantısında kurumlar adına açıklamayı Prof. Dr. Cem Terzi yaptı. Terzi, açıklamasında Ortadoğu’nun, uzun süredir emperyalist çıkarlar doğrultusunda dayatılan politikaların eseri olan bir ateş çemberinin ortasında bulunduğunu ifade ederek, “Bu savaş ortamının bilançosu yüz binlerce insanın ölümü, yerinden yurdundan edilmesi, işkence görmesi ve tecavüze uğramasıdır. Bu çatışmaların ve yarattığı vahşetin doğrudan sonuçlarını yaşayan ülkelerden biri de Türkiye olmuştur. Sınırlarımızın dışında süren savaş, etkileri ve sonuçları itibarıyla aynı zamanda bir iç sorunumuz haline gelmiştir” dedi. Terzi açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Sınırlarımızın hemen yanı başında IŞİD çetelerinin katliamlarına maruz kalan halklar, öz güçleriyle mücadele etmekte ancak bu mücadele AKP Hükümetinin savaş ortamını tırmandırma hırsının da hedefi olmaktadır. Bu ortam içinde bölgede, nereye yöneleceğini bilmediğimiz büyük bir askeri yığınak yapılması ve savaş çığırtkanlığının ırkçılık ve mezhepçilik üzerinden yükseltilmesi barış için bir araya gelme ihtiyacını acilleştirmiştir.
AKP Hükümeti, Suriye’deki savaşa birinci dereceden müdahil olmak için şimdiye dek elinden geleni yaptı. 7 Haziran seçimlerinde kendi geleceğini güvenceye alabilecek rejim değişikliğinin yolunu açma fırsatını bulamaması, muhtemel bir erken seçimde oy devşirme kaygısı, iktidarı, ülke içinde kışkırtıcı bir gerilim ortamı yaratmak ve çeşitli gerekçeler ileri sürerek Suriye’ye müdahale etme hesapları yapmak konusunda cesaretlendirmiştir. Bu sürecin sonucu ise içeride ve dışarıda çatışmalı bir ortamın yaratılması, çözüm sürecinin ve bölgede barışın imkânlarının ortadan kaldırılmasıdır. Buna göz yumamayız.
AKP iktidarının bölge siyasetine dair vahim hatalarının katkısıyla uzun bir süredir bölgenin kadim halklarını ve kültürlerini yıkıma uğratan, milyonlarca insanı yerinden yurdundan eden bu kirli savaşı sınırlarımız içine taşıyacak karanlık maceralara hazırlananlar karşısında, siyasi partiler, sendikalar, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları olarak “İzmir Barış Bloku”nu oluşturmuş bulunmaktayız.
Girişimimizin temel hedefi, savaşı ülke sınırları içine taşımayı göze alan kışkırtıcıların aksine, barışı ülke sınırlarının ötesine taşımak olacaktır. Girişimimiz, ülke içinde barıştan yana geniş halk kitlelerini harekete geçirme, güney sınırımızın ötesinde ve uluslararası alanda örgütlenmiş sivil barış inisiyatifleriyle işbirliği yaparak bölgeyi bu ölüm çemberinden çıkartma çabası içinde olacaktır.
Savaşın yıkıcı sonuçlarına kentimize göç eden savaş mağduru mültecilerin yaşadığı dramla yakından tanıklık eden İzmir’in barışın ve özgürlüğün kenti olarak, AKP iktidarının bekası ve Aksaray’ın başkanlık hevesi için evlatlarının feda edilmesine, oluşturulacak savaş bütçeleriyle birileri kan üzerinden zenginleşirken kendi sofrasındaki ekmeğin küçülmesine, çıkarılan savaş yasalarıyla özgürlüklerinin yok sayılmasına boyun eğmeyeceği ve barış içinde bir arada yaşamayı savunacağı inancıyla, tüm İzmirli yurttaşlarımızı ve İzmir’deki demokratik kamuoyunu barışı birlikte inşa etmek için İzmir Barış Bloku’na katılmaya ve aktif bir şekilde destek vermeye davet ediyoruz.”
Terzi’nin açıklamasının ardından, İzmir Barış Bloku’nu oluşturan kurum bileşenleri söz alarak, bloğun işleyişine ilişkin görüş ve önerilerini ifade ettiler. İzmir Barış Bloku’nun, İzmir’de savaşa karşı duyarlılık oluşturmak amacıyla önümüzdeki haftalarda çeşitli etkinlikler gerçekleştirmesi planlanıyor. Blok kuruluş deklarasyonuna, kurumların yanı sıra HDP İzmir Milletvekilleri Müslüm Doğan ve Ertuğrul Kürkçü ile CHP İzmir Milletvekilleri Zeynep Altıok Akatlı, Musa Çam ve Tacettin Bayındır da imza koydu.