BARIŞ TALEBİ İÇİN 10 EKİM’DE ANKARA’YA

TMMOB, KESK, DİSK ve TTB’nin çağrısıyla 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilecek “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”ne çağrı amacıyla İzmir’de bir basın toplantısı gerçekleştirildi.

IMG_2875

TMMOB, KESK, DİSK ve TTB’nin çağrısıyla 10 Ekim 2015 tarihinde merkezi olarak Ankara’da gerçekleştirilecek miting öncesinde İzmir’de bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Basın toplantısına TMMOB, KESK ve DİSK’in yanı sıra çeşitli demokratik kitle örgütü ve partilerden de temsilciler katılırken, kurumlar adına basın açıklamasını DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu. Sarı, açıklamasında kurumlar olarak ülkenin yeniden kan gölüne döndürülmesinin sorumlularını hep beraber bulmak için yılmadan, usanmadan “bu savaş kimin savaşı?” diye sorduklarını belirtirken, savaş ile birçok gerçeğin üstünün örtülmeye çalışıldığını dile getirdi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bu kirli savaş ile hangi gerçeklerin üzerini örttüklerini çok iyi gördük. Emperyalizmin taşeronluğu ile Ortadoğu’yu ölüm bataklığına çevirenlerin, IŞİD’e tırlar ile silah yollayanların, ülkemizi cihatçı örgütlerin yatağı haline getirenlerin, laikliğe savaş açarak toplumu kuşatan gericilerin, kadına yönelik şiddeti, tacizi ve cinayetleri savunanların, kentlerimizi ve doğamızı sermayenin dizginsiz rantı ile yağmalayanların, şantiyelerden madenlere kadar her yeri işçi mezarlığına çevirenlerin, emeğin sömürüsü üzerinden saltanat sürenlerin çökmek üzere olan baskı ve sömürü düzenlerini sürdürebilmeleri için savaş çıkarmak dışında başka bir yollarının kalmadığını birlikte anlamış olduk.

Ancak son dönemde halklar arasındaki bağları koparmayı, şiddet ve linç kültürünü güçlendirmeyi hedef alan gelişmeler, barış ve kardeşlikten yana olan tüm kesimlerin görev ve sorumluluğunu artırmıştır.

Bu topraklar kana ve gözyaşına fazlasıyla doymuştur. 35 yıldır yaşananlar ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet odaklı politikalarda ısrarın Kürt sorununu çözemeyeceğini tüm açıklığı ile göstermiştir. Buna rağmen ülkemiz yine bedeli yoksul halk çocuklarına ödetilen bir çatışma ve savaş ortamına itilmekte, ülke adım adım bir iç savaşa sürüklenmektedir.

Bizler; akıtılan kardeş kanının son bulması, daha büyük acılar yaşanmasının önüne geçilmesi için dün olduğu gibi bugün de görev ve sorumluluk almaya hazırız.

Bu görev ve sorumluluğun gereği olarak; akıl tutulmasına itilerek bir kişinin hırsı yüzünden Saray merkezli bir kuşatma ile ülkenin yeniden kan gölüne dönmesine seyirci kalması istenen halkların vicdanına seslenmek, kalıcı barış ve kardeşliğin tesisinin gerçek mimarı olabilecek bu vicdanı bir kez daha göreve çağırmak için 10 Ekim 2015 Cumartesi günü  “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi” şiarı ile bu ülkenin bütün demokrasi güçleri ve yüreği barıştan yana atan herkesle birlikte merkezi olarak Ankara’da düzenlenecek olan, “Emek, Barış, Demokrasi Mitingi”ne İzmir’den de kitlesel biçimde katılacağız.

10 Ekim’de gerçekleşecek miting sadece çağrıcı kurumların değil, yüreği emekten, barıştan, kardeşlikten, demokrasiden yana atan herkesin mitingidir.

Çünkü 7 Haziran öncesi  “400 vekil vermezseniz kaos olur” diyerek halkları tehdit edenler ne kadar gizlemeye, gerçekleri çarpıtmaya çalışsalar da bu savaş işçilerin, emekçilerin, ezilen, yoksullaştırılan on milyonların savaşı değildir.

Hangi tarafta olursa olsun yoksul halk çocuklarının hayatını hiçe sayanlar, doksanlı yılları aratmayan OHAL ve sıkıyönetim düzeni ile çocuk, yaşlı demeden sivil yurttaş katliamlarının altına imza atanlar ne kadar uğraşsalar da, bu savaş halkların savaşı değildir.

Bu savaş otoriter faşizan rejimini ilelebet sürdürmeyi planlayan AKP’nin ve 7 Haziran seçimlerinden umduğunu bulamayıp kaos için düğmeye basan Saray’ın savaşıdır. Bu savaş, yeni, tekçi, otoriter, faşist bir rejimi tesis etme savaşıdır.

AKP diktatörlüğüne, baskı ve zorbalığa, yolsuzluğa, hırsızlığa, iş cinayetlerine, kadın cinayetlerine, doğa ve kentlerimizin yağmalanmasına, emperyalizmin savaş ve sömürü politikalarına, gericiliğe karşı rahatsızlığı olan milyonlara sesleniyoruz.

Gelin;

Çocuklarımızın cenaze törenlerini dahi ‘başarılı organizasyon’ olarak nitelendirecek kadar insanlıktan nasibini almayanların,

Evladını kaybeden aileye basın ordusu ile gidip şov peşinde koşanların,

Sıvasız gecekondu çocuklarının tabutu başında hamaset nutukları atanların,

İktidarlarını korumak adına evlatlarımızı kurbanlık koyun olarak görenlerin,

Sadece barış ve kardeşliğimizi değil, keskin nişancıları ile ablukaya aldıkları bir kentte katlettikleri üç aylık bebeğin cansız bedenini de derin dondurucuya koyanların dayattığı savaşa karşı

BARIŞ VE KARDEŞLİK İÇİN KENETLENELİM!

Gelin, savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini yaşamın her alanında birlikte yükseltelim.

Gelin, her ölümün bizi birbirimizden daha uzağa savurmasına izin vermeyelim.

Gelin, bir saniye bile ertelemeden

BARIŞA VE KARDEŞLİĞE BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM. YÜREĞİ BARIŞTAN YANA ATAN HERKESİ 10 EKİM’DE ANKARA’DA BARIŞA SES VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ!”