ANKARA KATLİAMINA KİTLESEL PROTESTOLAR

10 Ekim Emek, Demokrasi ve Barış mitinginde gerçekleştirilen katliam, İzmir’de 12-13 Ekim’de gerçekleştirilen protesto yürüyüşleri ile kınandı.

ankara_protesto (1)

Ankara’da gerçekleşen ve 97 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bombalı saldırı, İzmir’de çeşitli etkinliklerle protesto edildi. DİSK, KESK ve TMMOB’nin 2 günlük genel grev kararının ardından bu üç kurumun çağrısıyla 12 Ekim 2015 tarihinde Basmane Meydanı’ndan Gündoğdu Meydanı’na bir yürüyüş gerçekleştirildi. Basmane Meydanı’ndan başlayan yürüyüşe kurum temsilcileri, milletvekilleri ve belediye başkanlarının da aralarında yer aldığı yaklaşık 20 bin kişi katılırken, yürüyüş boyunca sık sık “Katil IŞİD, işbirlikçi AKP”, “Saray savaş, halklar barış istiyor” gibi sloganlar atıldı. Gündoğdu Meydanı’nda kurumlar adına ortak açıklamayı TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın okudu. Yalçın açıklamasında, Ankara katliamının dünya toplumsal mücadeleler tarihinde, barış isteyen kitlelere yönelik belki de en kanlı, en alçak saldırının gerçekleştirildiği gün olarak yerini alacağını ve Türkiye Cumhuriyeti devleti de tarih boyunca bu saldırının doğrudan ya da dolaylı faili olarak bilineceğini belirtti. Yalçın, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

ankara_protesto (5)

“Cumartesi günü, Türkiye’nin her yerinden on binlerce kişi daha fazla canın yitirilmemesi, yaklaşık 2 yıl boyunca süren, ancak AKP’nin 7 Haziran’ın ardından sonlandırdığı çatışmasızlığın yeniden tesis edilmesi temel talebiyle Ankara’da buluştu. Ancak emek ve demokrasi güçlerinin, onlara omuz veren yurttaşların bu talebi, kaybettikleri iktidarı savaş ve kaos ile geri almayı hedefleyenleri rahatsız etti. Ve geniş kitlelerin savaş politikalarına karşı bir aradalığının görülmesini, gür sesinin duyulmasını engellemek isteyenler daha mitingimiz başlamadan ortalığı kan gölüne çevirdiler. Barış mücadelesine omuz verme yoluna beraber çıktığımız 100’ün üzerinde canımızı Ankara’da bıraktık.

Açık olan şudur: AKP, 13 yıllık baskı ve zulüm iktidarını Ankara katliamı ile taçlandırmıştır. Katilleri tanıyoruz. Katiller, saldırının gerçekleştiği alana sadece 5-6 kilometre mesafede bulunmaktadır.

Katiller, sandıkta mutlak hâkimiyetini “400 vekil verin, bu iş huzur içinde çözülsün” tehdidiyle sağlamaya çalışan ve bu tehdide destek verenlerdir.

Katiller, 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını hazmedemeyen, 1 Kasım’da hezimete uğramamak yolunda yüzlerce gencimizin ölümüne yol açan, şehirleri tanklarla, toplarla, keskin nişancılarla kuşattıran, çocuk yaşlı demeden sivil katliamı yapanlardır.

Katiller, yalana, talana, hırsızlığa karşı sesini çıkaran Türkiye halklarına, temel demokratik haklarını talep eden Kürt halkına karşı savaş ilan edenlerdir.

Evet; katili tanıyoruz, unutmayacak, affetmeyecek, hesap soracağız. Hesap sorma gücünü örgütlendikçe arttıracak, bu topraklarda barışı hâkim kılana kadar bedeli her ne olursa olsun mücadele edeceğiz. Yitirdiğimiz canlarımız için yastayız. Ancak korkmuyoruz, yılmıyoruz, öfkemizi diri tutuyor ve uyarıyoruz: Yoldaşlarımızı katledenlere talimatı verenin, bunun yolunu açanın sonu tarihteki diğer diktatörler gibi olacak. İsyanımızı dayanışmayla ve örgütlülüğümüzle büyüteceğiz. Daha fazla dostumuzun, yoldaşımızın hayatını gasp edemeyecek, padişahlık hevesi kursağında kalacak, yaptıklarının bedelini ödeyecek.

Yurttaşlarımıza çağrımızdır:

9 yaşındaki Veysel’in gözlerini, Şebnem’in gülüşünü, Meryem ananın barış özlemiyle verdiği emeği, sınıf mücadelesinin en ön saflarındaki kardeşlerimizin çalışkanlığını, tüm yitirdiklerimizin insanlığa sevdasını unutmayalım, bu sevdaya var gücümüzle sahip çıkalım. Bize bu büyük acıyı yaşatanlara karşı öfkemizi diri tutalım. Unutmayalım, affetmeyelim. Geleceğimizi, bir avuç hırsızın, yalan ve talan iktidarından beslenenlerin elinden alalım.”

BARIŞA, MÜCADELE EDEREK KAVUŞACAĞIZ

Grevin ikinci günü olan 13 Ekim’de, İzmir emek ve demokrasi güçleri Gündoğdu Meydanı’nda buluştu ve Alsancak Tren Garı önüne bir yürüyüş gerçekleştirdi. Kıbrıs Şehitleri Caddesi boyunca devam eden yürüyüşte “Yaşasın barış /Biji aşiti”, “Saraylar yıkılsın, halklara özgürlük” sloganları atılırken, Alsancak Tren Garı önünde basın açıklamasını KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan okudu. Akkan, tren garlarının kavuşmaların ve ayrılıkların en iyi görülebildiği mekânlar olduğunu ifade ederken, “Biz de 10 Ekim günü geçmişteki birçok mitingde olduğu gibi Ankara Tren Garı’nın önünde buluştuk. Barış özlemiyle oraya gelen 10 binlerce dostumuzla, yoldaşımızla buluştuk. Barışa kavuşma çabasında buluştuk. Ancak aynı yerde 100’den fazla insanımızdan ayrıldık, onları bir garın önünde bıraktık. Ankara Tren Garı bundan sonra aklımızda maalesef hep bu haliyle kalacak” diye konuştu. Akkan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

ankara_protesto (6)

“Dostlarımızı öldürenler sadece onların değil, ülkemizdeki toplumsal barışın da cellatları. Ve biz barış isteyenler, diktatörlük heveslerine karşı başkaldıranlar dün Gündoğdu Meydanı’nda ve bugün burada görüldüğü üzere, onlar öldürdükçe birbirimize daha çok yaklaşıyoruz. Bu onları korkutuyor. Ancak biz korkmuyoruz, çoğalıyoruz. Biz çoğaldıkça, onlar azalacak. Biz mücadele ettikçe barışa daha çok yaklaşacağız.
Ve barışa kavuştuğumuz gün, tren garlarının yeniden kavuşmaların yaşandığı yerler olarak aklımızda yerini alacağı gün olacak. O gün, 10 Ekim’de Ankara Tren Garı önünde ayrıldığımız arkadaşlarımızın özlemlerine, geride bıraktıkları bizlerin kavuştuğu, uğruna can verdikleri mücadelenin boşa olmadığının kanıtlandığı gün olacak. Buradan sözünü verelim ki, o gün yine Ankara Tren Garı önünde buluşacak, onları gülen yüzlerimizle anacak, barışı kutlayacağız. İzmir emek ve demokrasi güçleri olarak, her birini saygıyla anıyoruz. Özlemleri özlemimizdir. Anıları mücadelemize ışık olsun.”

ankara_protesto (7)