ANKARA’DA YİTİRİLENLER KATLİAMIN BİRİNCİ AYINDA ANILDI
Ankara katliamının birinci ayında İzmir’de basın açıklaması gerçekleştirildi.
10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleşen Ankara katliamının birinci ayı dolarken, 10 Kasım 2015 tarihinde İzmir’de bir basın açıklaması gerçekleştirildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanan İzmir emek, barış ve demokrasi güçleri, katliamı kınayan ve katliamın sorumlularına işaret eden sloganlar atarken, basın açıklamasını KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan okudu. Akkan, açıklamasında katliamının havuz medyası tarafından hâlâ bulanıklaştırılmaya çalışıldığını ifade ederek, “Profesör unvanı, akademisyen unvanı taşıyan yandaşlar, havuz medyasının dışına da seslenebilmek için katliamla ilgili satılmış düşünceleriyle hâlâ AK-troller gibi konuşmakta, gözümüzün içine bakarak ekranlardan yalan söylemeye devam etmekte” dedi. Katliama bulaşanların, 1 Kasım seçimlerinden oylarını arttırarak çıktıklarını dile getiren Akkan, “Katliamın gölgesinde, şantajla, tehditle kurmaya çalıştıkları korku imparatorluğuyla 1 Kasım seçimlerinde oylarını arttıranlar bilsinler ki, bir gün kurmaya çalıştıkları korku imparatorluğunun altında kendileri kalacaktır” şeklinde konuştu. Akkan, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“1 Kasım seçimleri öncesinde sıklıkla dillendirdikleri “tek başına iktidar yapılmazlarsa ülkeyi kan gölüne çevirme” tehditleri tutunca, şehit ailelerine aldıkları oy için pişkince teşekkür edebilmekteler. Evet, kandan beslenenler bilmelidir ki, bir gün döktükleri kanın hesabını mutlaka vereceklerdir.
Evet, 1 Kasım seçimleri ile hükümet olabilirler ancak bilmelidirler ki yaptıklarının hesabı bir gün işçiler, emekçiler tarafından mutlaka sorulacaktır.
Evet, 1 Kasım seçimleri sonrası Dargeçit katliamının sorumlularını beraat ettirebilirler, ancak halkların vicdanında hiçbir zaman beraat etmeyeceklerini, bir gün mutlaka gerçek adaletin sağlanması için sonuna kadar mücadele edeceğimizi bilsinler.
Evet, 1 Kasım seçimleri sonrası Silvan ve diğer ilçelerde sokağa çıkama yasağı, sivillere dönük saldırılar devam ettirilerek barışa ve kardeşliğe yeni hançerler sokabilirler, ama bilmeliler ki bedeli çok ağır da olsa barışın, kardeşliğin, eşitliğin ve özgürlüğün bu ülkede bir gün halkların, işçilerin, emekçilerin eliyle gelmesini engelleyemeyeceklerdir.
Evet, 1 Kasım seçimleri sonrası 6 Kasım YÖK protestosu eylemlerine korku imparatorluğunu pekiştirmek için azgınca saldırıp insanları tehdit edebilirler; bu saldırganlıkları yaşadıkları sırça köşklerinde, yaşadıkları korkularındandır. O sırça köşkleri, sarayları bir gün mutlaka kendi başlarına, halkların, işçilerin, emekçilerin gücüyle yıkılacaktır.
Ankara Katliamını ve halklarımıza yaşatılan diğer katliamları unutmadık, unutturmayacağız. Önümüzdeki sürecin korku imparatorluğu kurulmasına zemin hazırlamasını engellemek için sokakları, meydanları doldurmaya devam edeceğiz. Medya, üniversiteler, sermaye grupları üzerinde oluşturulan baskının farkındayız. İşçiler, emekçiler, mühendisler, doktorlar, yoksullar tüm ezilen halkların mücadelesiyle korku imparatorluğunun kuruluşuna karşı duracağız. Başkanlık için dökülen kanları, yakılan canları, oynanan oyunları, sesimizi kısmaya çalışanlara inat kapı kapı, sokak sokak, mahalle mahalle gezerek bile olsa tüm halkımıza anlatacağız. Neden özgürlük, demokrasi ve halkların kardeşliğini istediğimizi tüm halkımıza anlatmayı başardığımızda, ne saray kalacak, ne sultan, ne de saltanat. Son sözü her zaman mücadele edenler söylemiştir.”
Açıklamanın ardından Gündoğdu Meydanı’na yürünürken, burada katliamda yaşamını yitirenlerin anısına denize karanfil bırakıldı.
