“FİİLİ SIKIYÖNETİM UYGULAMALARINA DİRENECEĞİZ”

İzmir emek, barış de demokrasi güçleri, İzmir Valiliği’nin “yaşam nöbeti”ne yönelik aldığı 4 günlük yasak kararına ilişkin bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

IMG_3791

İzmir emek, barış ve demokrasi güçleri tarafından, İzmir Valiliği’nin dört gün boyunca gerçekleştirilecek eylemlere yönelik yasaklama kararına ilişkin bir basın toplantısı gerçekleştirdi. DİSK Ege Bölge Temsilciliği’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 14-19 Kasım 2015 tarihleri arasındaki altı gün boyunca Silvan, Cizre, Nusaybin başta olmak üzere birçok yerleşim bölgesinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarına karşı İzmir’in farklı ilçelerinde “yaşam nöbeti” tutma kararı aldıklarını ifade ederek, “Ancak dün Buca’da gerçekleştirmek istediğimiz nöbet, yasaklar iktidarının yeni bir yasak kararı ile kolluk güçleri tarafından engellendi. Ancak yasağın, sadece Buca’daki eylemimize yönelik değil, kentimizde dört gün boyunca gerçekleştirilecek bütün eylemlere yönelik olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız” diye konuştu. İzmir Valiliği tarafından alınan kararla demokratik hak aramaya yönelik etkinliklerin yasaklandığını dile getiren Sarı, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Yaşanan bu olay ‘İç Güvenlik Paketi’nin bu yılın Mart ayında yasalaşmasının bir sonucudur. Mevcut durum, İzmir’deki meslek örgütü, sendika ve demokratik kitle örgütleri olarak bu kanuna karşı gösterdiğimiz direncin ne kadar yerinde olduğunu göstermektedir. Kanun, insan hak ve özgürlüklerini Anayasamıza, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı biçimde kısıtlayan vahim sonuçlar doğurmaktadır ve maalesef bu haliyle doğurmaya da devam edecektir.

Daha iç güvenlik paketi yasalaşmadan, yayımlamış olduğu genelgelerle temel hak ve özgürlükleri kısıtlamaya yönelik adımlar İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın almış olduğu bu karar bizler açısından şaşırtıcı değildir. İzmir Valisi Mustafa Toprak’a buradan sesleniyoruz: Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan, anayasaya aykırı olan bu kararın altına attığınız imzanızı geri çekin.

İzmir’de yaşanan tüm bu baskı uygulamalarına ek olarak; Adana’da sabah saatlerinde KESK, DİSK ve TMMOB üye ve yöneticilerinin de aralarında olduğu birçok arkadaşımızın evlerinin basılarak demokratik hak arama eylemlerine katılmalarından dolayı gözaltına alındıklarını öğrenmiş bulunmaktayız. Adana’daki arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılması çağrısını yaparken, IŞİD bombacılarını eylem yapmadan gözaltına almayı doğru bulmayanların demokratik kurum temsilcilerine yönelik tutumunun, neden ve kimden yana saf tuttuklarını açık biçimde gösterdiğine dikkat çekmek isteriz.

Buradan İzmir kamuoyuna, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da bedeli her ne olursa olsun dikta rejiminin yasaklarına karşı duracağımızı, antidemokratik uygulamalara, baskılara ve saldırılara karşı sözümüzü söylemeye, ülkenin neresinde olursa olsun direnenlerin sesi olmaya çabalamaya devam edeceğimizi belirtiyor, tüm yurttaşlarımızı, Saray’ın ve AKP iktidarının gücünü baskı ve yasaklamalardan alan politikalarına, fiili sıkıyönetim uygulamalarına karşı direnmeye davet ediyoruz.”