KÜLTÜRPARK PLATFORMU’NDAN BASIN AÇIKLAMASI

Kültürpark Platformu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürpark projesine ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

img_8535

Kültürpark Platformu tarafından Kültürpark’ta gerçekleştirilen basın açıklamasına platform temsilcilerinin yanı sıra yurttaşlar katıldı. Platform adına basın açıklamasını Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Alpaslan yaptı. Alpaslan, Kültürpark Platformu’nun daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından alan için önerilen projenin olumsuz yanlarına ilişkin raporunu ilgili kurumların ve kamuoyunun dikkatine sunduğunu hatırlatarak, “Büyükşehir Belediyesi’nin mesleki, bilimsel kuruluşların yanı sıra birçok duyarlı sivil toplum kuruluşu ve duyarlı kentlilerle birlikte hazırladığımız raporları ciddiye almasını, endişe ettiğimiz konularda tatmin edici açıklamalar veya revizyonlar yapmasını umut etmekteydik. Ancak ne yazık ki İzmir’imize geçmişinden, doğasından kopmamış, daha iyi bir Kültürpark kazandırabilmek yolundaki bu çabalarımız Belediyeden ne İzmir’in ne de sosyal demokrat belediyecilik anlayışının teamüllerinde bulunmayan siyasi refleksler olarak karşılık buldu” diye konuştu. Belediyenin, konunun uzmanı olmayan kuruluşları, sermaye gruplarını yanına alarak yaptığı açıklamalarda gerçeği yansıtmayan ifadeler, gerçekle örtüşmeyen katılımcılık vurgusu ve projenin pazarlanmasına yönelik çabaların dışında bir şeye rastlamanın mümkün olmadığını ifade eden Alpaslan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bir yandan bu pazarlama kampanyası yürütülürken bir yandan da konunun uzmanı meslek odalarını, sivil toplum kuruluşlarını ve duyarlı kentlileri merkezi iktidarın jargonunu kullanarak ‘istemezükçü’, ‘yetmez ama hayırcı’ olarak yaftalamak, itibarsızlaştırmaya çalışmak, oda başkanları üzerinde baskı ve sindirme operasyonları yapmak kentimize, siyasi kültürümüze yakışmayan yöntem ve söylemlerdir.

Artık Kültürpark için olduğu kadar İzmir’i yöneten anlayış için de endişe etmekteyiz. Yine bir örnek olarak Belediyenin projesinin propagandasını yapmak için kullandığı twitter hesaplarına parayla robot takipçi hesaplar almasından İzmirliler olarak utandığımızı söylemekle yetinelim. Bu noktada biz akıldan, bilimden, doğadan ve kentten yana olduğumuzu tekrar tekrar vurgulama ihtiyacı duyuyoruz.

img_8544

• Bu süreçte görev sürgününe uğrayan Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem ŞENYOL KOCAER’in eski görevine iade edilmesini talep ediyoruz.

• Kent içerisinde kalan tek kent parkı olan Kültürpark’ta yeşil alan oranının %56 olarak gurur duyulacak bir oranmış gibi lanse edilmesini anlayamıyoruz. Bir Kent Parkı’nda Yaklaşık 190.000 m2’nin yapısal öğeler, yollar ve su alanları için ayırmayı çok fazla buluyoruz. 4,5 milyon İzmirlinin yaşadığı 2016 yılında bir kent parkı olan Kültürpark’ta yeşil alan hedefinin %70-80’ler olmasını talep ediyoruz.

• Alandaki geçici kaydıyla inşa edilmiş olan hangarların kaldırılıp yerlerinin yeşil alan olarak kent parkına katılmasını talep ediyoruz. Bölgede eğer bir kongre veya kültür sanat merkezine gereksinim varsa bunun Kültürpark’ta değil İzmir’imizin imar planlarında belirlenmiş bir yerinde yapılmasını talep ediyoruz.

• Paraşüt Kulesi, Tenis Kulübü, Pakistan Pavyonu, Evlendirme Dairesi, Arkeoloji Müzesi, Celal Atik Spor Salonu, İzmir Sanat, Açık Hava Tiyatrosu dışında kalan tüm binaların yıkılması, yıkılmayan binalar onarılarak çağdaş görünüm ve kullanım kazandırılmasını, Göl ve Ada gazinolarının mevcut mezbelelik durumu giderilerek kafeterya/restoran olarak halkın kullanımına açılması ve bu mekânlardaki işletme anlayışı çeşitli yönetmeliklerle kontrol altına alınmasını talep ediyoruz.

• Ağaçların korunmasının esas olduğunu belirtmek istiyoruz. Hiçbir şantiye ortamı yaşlı ağaçların hayatını kontrol altında tutamayacağını bir kez daha söylüyoruz. Dolayısıyla Kültürpark’ın potansiyel inşaat alanı değil kent parkı olarak değerlendirilmesini talep ediyoruz.

• Kültürpark’ta bilim insanlarının özenli çalışmalar sonucu üzerinde uzlaşarak tespit ettikleri ağaçlar hariç hiçbir ağacın kesilmemesini, taşınmamasını talep ediyoruz.

• Su fakiri bir ülke olarak hem su sorunları hem de sürdürülebilirlik açısından çim yüzeylerin mümkün olduğunca azaltılıp alanda bitkisel düzenlemelerle ağaç varlığının arttırılmasını talep ediyoruz.

• Park içerisindeki su fonksiyonunun alandaki ekolojiye katkı sağlayacak seviyede tutulup, bu fonksiyonun ekolojik gölet prensibi olarak değerlendirilmesini talep ediyoruz.

• İZFAŞ’ın Kültürpark’tan çıkartılıp yerine özerk ve katılımcı bir yönetim kurulmasını talep ediyoruz.

• Kültürpark’ın ve çevresinin birlikte kurgulanarak, güvenlik sorununun çözülmesini ve çevresinin niteliğinin de arttırılmasını talep ediyoruz. Böylece Kültürpark yeniden cazibe odağı olacağından oteller başta olmak üzere ticari işletmelerin dolulukları artacak, taksicilerin de içerisinde olduğu çevresindeki diğer ticari faaliyetlerin gelişmesine katkı sağlanacaktır.

• Kültürpark’ta asfalt, beton, kaldırım taşı döşemelerin azaltılmasını tüm çağdaş kent parklarında olduğu gibi doğal malzemelerin kullanılmasını talep ediyoruz.

• Kültürpark’ın gündüzleri yüksek sesli 3. sınıf disko, geceleri düğün salonu olarak değil kuşuyla, sincabıyla ve tüm diğer canlılarıyla huzur içinde yaşamını sürdürmesini talep ediyoruz.

• Son olarak, Koruma Kurulunun altını çizdiği gibi, 31 yıldır Doğal ve 29 yıldır da Tarihi Sit statüsünde olan Kültürpark’ın koruma anlayışı ile üst ölçek kararlarının yeniden değerlendirilmesi için gerekli Koruma Amaçlı İmar Planı yapılmadan, 25 yıl önceki o dönemin ihtiyaçları ile yapılmış olan proje üzerinden bir uygulama yapmak yerine; Kültürpark’ı bir kent parkı olarak ele alan, dayatmacı değil uzlaşmacı ve katılımcı bir anlayışla hazırlanacak, doğru yönetim modelini içerecek yeni bir Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanarak Kültürpark’ı gelecek nesillere mümkün olan en yeşil haliyle bırakmak ve İzmirlilerin, her türlü toplumsal ve kültür/sanat etkinliklerinde bulunduğu, bu etkinliklere katılabildiği, kent yaşamı stresinden uzaklaşıp nefes alabildiği bir Kültürpark talep ediyoruz.”