“YURT YANGINININ SORUMLUSU GERİCİ POLİTİKALARDIR”

Aladağ’da meydana gelen ve 11’i çocuk 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan yurt yangınına dair İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

img_9095

Adana’nın Aladağ ilçesinde meydana gelen kız öğrenci yurdu yangınının ardından İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri bir basın açıklaması gerçekleştirerek olayın sorumlularına ve yapılması gerekenlere dikkat çekti. Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan konuştu. Akkan, meydana gelen olayın adına facia dense de, daha önceki birçok örnekte olduğu gibi katliam olduğunu belirtirken, “Katliamın faili ise, kendi siyasi çıkarı için insan yaşamını hiçe sayan, tedbirsizlikten, vurdumduymazlıktan, gericiliğin önünü açma çabalarından vazgeçmeyen, öğrencilere kamusal barınma olanağı sağlamayan iktidardır. Aladağ’daki yurdu işletenin, 2008 yılında Konya Taşkent’te yatılı kız Kur’an kursunda 18 kişinin ölümüne neden olan ve bir cemaate yakınlığıyla bilinen federasyon olduğu gün gibi ortadadır” diye konuştu. Akkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşananlar sadece tedbirsizlikten, denetimsizlikten kaynaklanmamaktadır. Bu ölümlerde gerici politikaların, gericiliğin tüm topluma empoze edilmesi çabalarının payı büyüktür. Aladağ’daki yurtta kalan bir öğrencinin velisinin “Burası Süleymancıların yurdu. Yurdu yıktılar, çocuklarımızı buraya yerleştirdiler” şeklindeki sözleri aslında tüm yaşananların özetidir. İktidar, öğrencilerin barınma hizmetini kamusal bir hizmet olarak sunmayarak, özellikle yoksul ailelerin çocuklarını cemaatlerin, tarikatların kucağına itme politikası izlemektedir. Bu politika, bir bütün olarak toplumun gericileştirilmesi, yaşamın dini kurallar çerçevesinde şekillenmesi planının önemli bir parçasıdır. İktidarın toplumu muhafazakârlaştırma yönündeki adımlarına karşı mücadelenin, öğrencilerin kamusal, laik, bilimsel, anadilde parasız eğitim ve barınma mücadelesinden ayrı görülmemesi gerektiği dün akşam bir kez daha görülmüştür. Tekrar hatırlatmak isteriz ki, Mecliste, bu yurtların araştırılmasına ilişkin muhalefet tarafından verilen önergeleri, çoğunluk gücünü kullanarak reddeden, cemaat ve tarikatların örgütlenerek büyümeleri adına önlerini açan, bu yapılara her türlü kolaylığı sağlayan iktidar partisi, yaşanan facianın asli sorumlusudur.

img_9093

Yetkililerin aklına öncelikle sorumluların değil, doğal bir şekilde yaşananlara tepki gösterme potansiyeli taşıyan sendikacıların, gerçekleri aktarma çabasındaki gazetecilerin gözaltına alınmasının gelmesi de, bir şeylerin üstünün örtülmeye çalışıldığına dair kaygımızın ne kadar haklı olduğunun göstergesidir. Yurtta kalan ve olayı bizzat yaşayan çocuklar, yangın merdivenine açılan kapının kilitli olduğunu söylerken, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın kapının kilitli olmadığını iddia etmesi, yetkililerin olayın neresinde durduğunu net olarak gözler önüne sermektedir.

Yapılması gereken, mevcut yurtların yönetmeliklere uygunluğunun detaylı bir şekilde incelenmesi, devletin mevcut yurt kapasitelerini arttırarak öğrenciler için daha güvenli, sağlıklı ve ekonomik barınmanın yolunu açması, vakıf, dernek görüntüsü altında cemaat ve tarikatlar tarafından işletilen yurtların bir an önce kapatılmasıdır. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, bilimsel, laik, kamusal, parasız eğitim ve barınma hakkına sahip çıkmayı ve toplumun gericileştirilmesi çabalarına karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.”

img_9097