İZMİR’DE ON BİNLER GÜNDOĞDU MEYDANI’NDA BULUŞTU

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir’deki 1 Mayıs mitingine katıldı.

IMG_1402

1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü mitingi, İzmir’de Alsancak Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleşti. Mitinge, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu üyeleri de katıldı. TMMOB İKK üyeleri, miting öncesinde Kordon’da “Hayır-Geleceğimizi Çaldırmayacağız” pankartının arkasında toplandı. TMMOB üyeleri, mitingin yapılacağı Gündoğdu Meydanı’na gerçekleştirilen yürüyüşte “TMMOB büyüyor, mücadele sürüyor”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Mühendisler, mimarlar susmadı, susmayacak” gibi sloganlar atarken, mitinge TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun yanı sıra DİSK, KESK, TTB gibi sendika ve meslek örgütleri ile çeşitli demokratik kitle örgütleri ve partiler katıldı. Mitingde, referandum usulsüzlüklerine vurgu yapan pankart ve sloganlar öne çıktı.

IMG_1386

Gündoğdu Meydanı’nda miting tertip komitesi adına DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı bir konuşma yaptı. Sarı, konuşmasında kıdem fonu çalışmalarına değinerek, “İktidar, işçi sınıfının tarihsel bir kazanımı olan kıdem tazminatına göz dikmiş, kıdem tazminatı fonunun emekçilerin yararına olduğu iddiasıyla türlü yalanlara başvurmaktadır. AKP iktidarı ‘tek bir taşeron işçi kalmayacak’ tuzağı ‘tüm haklarından vazgeç, üç yıllık sözleşmeye geç’e dönüştü. Taşeron işçiliğin ortadan kalkması bir yana, AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nu kaldırarak, memurun iş güvencesine son vereceğini söylüyor. Bizler buna asla geçit vermeyecek, iş güvencemize sahip çıkacağız” dedi.

Her yıl 1500’ün üzerinde işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğine dikkat çeken Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Evi yakılmış, ocağı sönmüş, milyonlarca mülteci ucuz iş gücü olarak sermayenin hizmetine sunuluyor. Evden çalışma, esnek çalışma gibi adlar altında kadın emeği daha da değersiz hale getiriliyor. Kadınlar toplumsal yaşamdan uzaklaştırılıyor, eve hapsedilerek çalıştırılmak isteniyor.

Barış isteyen, emeğinin hakkını isteyen, herkese güvenceli iş, güvenceli gelecek isteyen kamu emekçileri baskılar, soruşturmalar, meslekten atılmalar, sürgün edilmeler, açığa alınmalarla teslim alınmak isteniyor.

IMG_1388

İktidar, eğitime, sağlığa yeterli bütçe ayırma yerine sağlık ve eğitimi sermayenin ihtiyaçlarına göre dizayn etmenin koşullarını torba yasalarla hazırladıkları yasa taslaklarıyla çıkarmak için örgütlü güçlere saldırarak dikensiz gül bahçesi oluşturmaya çalışmaktadır.

Doğanının talanına, ülkenin kaynaklarının rantiyeye peşkeş çekilmesine karşı çıkan mimarlara, mühendislere ve onların meslek örgütlerine topyekûn savaş açma hali yaşanmaktadır.

Eğitim alanındaki gerici politikalara her geçen gün daha vahim şekillerde şahit oluyoruz. Eğitimdeki gericileştirme çabalarına karşı en geniş birliktelikleri oluşturup iktidarın gericiliğine karşı özgürlükçü bir laiklik mücadelesini başlatmak acil bir görev olarak önümüzde durmaktadır.

AKP iktidarı döneminde kadına yönelik şiddetin arttığı, kadınların çalışma yaşamının dışına atılması için esnek çalışma yasalarının çıkarıldığı, 4+4+4 eğitim modeliyle kız çocuklarının eğitimin dışına itildiği, çocuk yaşta evliliklerin arttığı görülmektedir.

Yarı açık cezaevi durumuna getirilen ülkemizde tüm muhalif basın, hatta havuza dâhil olmayan her basın kuruluşu geniş yasaklarla, baskılarla karşılaşmaktadır. Bu baskılar özellikle seri tutuklamalar soysa medya erişim engellemeleri ile uygulanmaktadır. Demokrasiyi özgürlükleri savunan basın kuruluşlarının yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz.

15 Temmuz’un hemen sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal ile hak ve özgürlükler ortadan kaldırılırken, OHAL hukuksuzluğunun en açık örneklerine çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile FETÖ ile mücadele bahanesiyle, söz konusu cemaat ile uzaktan yakından ilgisi olmayan on binlerce muhalif görevlerinden ihraç edilmiştir ya da açığa alınmıştır. KHK’ler iktidarın elinde bir sopaya dönüşmüştür.

Her fırsatta “halkın sandığa yansıyan iradesinin esas olduğundan” bahsedenler, milyonlarca insanın iradesinin yansıması olarak seçilen milletvekillerini, belediye başkanlarını hapsetmekte, görevden almakta hiçbir sakınca görmemekteler. AKP, sandığa yansıyan iradeyi tanımayarak, hapsederek demokratik, barışçıl çözüm yerine inkâr ve imha siyasetine sahip çıkmaktadır. Baskı ve savaş politikalarından vazgeçilerek Kürt siyasetçilere yönelik saldırganlığın son bulmasını, Kürt halkının temel demokratik taleplerinin karşılanmasını, halklar arası eşitlik ve kardeşliğin tesisini, savaşa karşı barışı savunuyoruz.

Çalışma ve yaşam şartlarının giderek ağırlaştığı, her alanda faşizmin zirve yaptığı, iş güvencemize göz dikildiği, kıdem tazminatımızın ortadan kaldırılmak istendiği, kamu kurumlarının varlık fonlarına devredilerek, ulusal ve uluslararası sermayenin çıkar ve beklentileri doğrultusunda özelleştirildiği, kadın emeğinin değersizleştirildiği, yok sayıldığı, emekçilere kölelik koşullarının dayatıldığı, çocuk tacizcilerinin devlet eliyle korunduğu, AKP’nin Ortadoğu’daki savaşı mezhepçi, milliyetçi, etnik politikalarla süreklileştirildiği karanlık günlerden geçtiğimiz bir dönemde emekçiler ve ezilen halklar 1 Mayıs için bir arada.

IMG_1398

İktidar, korku siyasetiyle, bizleri her alanda güvencesizliğe mahkûm ederek teslim olmamızı ve kendilerine diz çökmemizi istiyor. Bütün bu karanlık tablo içinde bizim umutlarımızı gerçeklik haline geçirebilecek bir tarihten geliyoruz. Yeter ki isteyelim gelecek işçilerin, emekçilerin, yoksul halk kitlelerinin birleşik sınıf mücadelesindedir. Sınıf mücadelesi tarihi direne direne kazananların tarihidir. AKP karanlığından çıkış işçi sınıfı ve emekçilerin ellerindedir.
Direnme gücünü gösteren ve 16 Nisan’da hayır diyen milyonlar tüm baskı, korkutma ve tehditlere rağmen tarihe not düştü. Bugününe ve geleceğine her koşulda sahip çıkacağının mesajını verdi. Halkın kendi imkânları ile, sevgi ve dayanışma ile büyüttüğü hayır, evet için seferber olmuş parti devletini yendi. Türlü ayak oyunlarıyla çalınmış olan zaferimiz, önümüzdeki günler için umudumuzu daha çok büyüttü. Bizler buradan bir kez daha karanlığa karşı “hayır, biz kazandık” diyoruz.

Bir kez daha gördük ki, bizler güçlerimizi birleştirdikçe saltanatlarının çökeceğini birlikte göreceğiz. Hiçbir zaman kapitalizme köle, AKP’ye kul olmayacağız. Bugün faşizme karşı, emperyalizme karşı sermayenin değil emekçi kitlelerinin yönettiği, halkların eşit haklara sahip bir şekilde, özgür ve kardeşçe yaşadığı, özgürlükçü, demokratik, laik bir Türkiye mücadelesi bizleri beklemektedir. Bu mücadele zafere ulaştığında korku imparatorluklarının yıkıldığını göreceğiz.”

Miting, Moğollar grubunun verdiği konser ile sona erdi.

IMG_1414