İZMİR’DEN HERKES İÇİN ADALET ÇAĞRISI

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri 29 Haziran Perşembe gününden itibaren Adalet Yürüyüşü sona erene dek her gün Adalet Nöbeti tutacak.

IMG_1910

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla gerçekleştirilecek nöbetlere ilişkin bugün bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Konak Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısına çok sayıda kurum temsilcisi katılırken, kurumlar adına DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı konuştu. Sarı, sarayın ve AKP iktidarının tek adam rejimi oluşturma ihtirasının, ülkeyi ağır bir krize sürüklediğini ifade ettiği konuşmasında, “AKP iktidarının 15 Temmuz darbe girişimini bir fırsata çevirerek ilan ettiği OHAL ve çıkardığı KHK’lar sonucu gazeteler ve televizyonlar kapatılmış, muhalif gazeteciler, siyasi parti başkanları, milletvekilleri ve diğer seçilmişler tutuklanmış, binlerce akademisyen, yüz bini aşkın kamu çalışanı emekçi işinden ekmeğinden olmuş, yargı bağımsızlığı ve hukuk ayaklar altına alınmış, seçim tarafsızlığı ve güvenliği ortadan kaldırılmış, başta hak örgütleri olmak üzere, sivil toplum örgütleri kapatılıp örgütlenme özgürlüğü yok edilmiştir. Bütün bu hukuksuzluklara karşı başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere her türlü itiraz mercii ve mekanizması işlevsiz hale getirilmiş durumdadır. Milyonlarca yurttaş yalnızca haksızlığa maruz kalmıyor; hak arama hakkından da mahrum bırakılıyor” dedi. Sarı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“16 Nisan referandumunda neler olduğunu hepimiz gördük: AKP iktidarı “evet” kampanyasını devletin bütün imkanlarını seferber ederek yürüttü, kamu kaynaklarını sınırsızca ve denetimsizce kullandı, “hayır” diyenleri “bozguncu” ve “terörist” ilan etti. Ama tüm bunlar yetmedi. Nihayet YSK’nin yasaları yok sayan kararıyla referandum sonucu oldubittiye getirildi.

AKP iktidarı uzun süredir şu şiarı benimsemiş durumda: “Adalet, güçlünün işine gelen şeydir”. Devletin bütün kurumlarını bu şekilde davranmaya zorluyorlar ve hepimizin buna alışmasını istiyorlar. Oysa uzun insanlık tarihinin öğrettiği basit bir ders var: Güçlünün adaleti, adaletsizliklerin en büyüğüdür! Bu nedenledir ki medeni toplumlar güçlünün adaletine değil, adaletin gücüne dayanan toplumlardır. Türkiye toplumu, AKP iktidarının basıncı altında medeni toplum olma vasfını yitirme noktasına gelmiştir.

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine 15 Haziran 2017 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı ile başlayan “Adalet Yürüyüşü”, medeni toplum olma halini korumak ve ülkenin geleceğine sahip çıkmak açısından anlamlı ve önemli bir adımdır. Bu yürüyüş, her geçen gün adalete susamış çok farklı toplumsal kesimlerin, kurum ve kişilerin adalet taleplerinin ifade bulduğu tarihsel bir nitelik kazanmaya başlamıştır.
IMG_1895

Adalet İstiyoruz:

• Kıdem tazminatı hakkına iktidarca göz dikilen, taşeronlaştırılan, sendikasızlaştırılan, toplu pazarlık ve grev hakları engellenen, KHK ile işinden atılan, iş cinayetlerine ve açlığa mahkûm edilen işçiler ve emekçiler için adalet istiyoruz.
• Maruz kaldıkları her türlü ayrımcılığa ve eril şiddete karşı yaşamlarına, kimliklerine ve bedenlerine sahip çıkmak isteyen kadınlar için adalet istiyoruz
• Ana dilleri, etnik- kültürel kimlikleri ve iradeleri yok sayılan, ayrımcılığa uğrayan, seçilmiş temsilcileri tutuklanan Kürtler için adalet istiyoruz.
• Mesleklerini icra ettikleri için tutuklanan, baskı gören, üretimleri sansüre maruz kalan gazeteciler için adalet istiyoruz.
• Dereleri, zeytinlikleri, meraları, kıyıları, dağları, ormanları yandaş şirketlere, ranta ve kâra peşkeş çekilenler için adalet istiyoruz.
• Yıllardır gözaltında zorla kaybedilen, yargısız infazlara kurban giden evlatlarının, eşlerinin, kardeşlerinin, arkadaşlarının akıbetini öğrenmek isteyen Cumartesi Anneleri/İnsanları için adalet istiyoruz.
• Soma’da katledilen 301 madencinin yakınları için adalet istiyoruz.
• Roboski’de savaş uçaklarının bombaladığı 17’si çocuk 34 Kürt köylüsünün yakınları için adalet istiyoruz.
• Suruç’ta, 10 Ekim’de Ankara’da ve daha pek çok yerde bombalı saldırılarla katledilenlerin yakınları için adalet istiyoruz.
• Sadece barış istedikleri için üniversitelerdeki görevlerine son verilen barış akademisyenleri için adalet istiyoruz.
• Her zaman görmezden gelinen, homofobiye, ayrımcılığa ve eril şiddete maruz kalan LGBTİ+ bireyler için adalet istiyoruz.
• İnançlarını ve kültürlerini özgürce yaşayamayan Aleviler için adalet istiyoruz.
• Sivas katliamının kurbanları için adalet istiyoruz.
• Yaşamın her alanında görmezden gelinen, yok sayılan gençler için adalet istiyoruz.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak bizler de “Adalet Yürüyüşü”nü destekliyoruz. Bu çerçevede, “Herkes İçin Adalet” şiarı ile çok farklı kesimlerin adalet talebinin İzmir’den yükseltilmesi amacıyla 29 Haziran 2017 Perşembe gününden başlayarak, Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişi, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde her gün saat 19:00 ile 20:00 arasında “Adalet Nöbeti” gerçekleştireceğiz. Bu nöbetlerde her gün faklı bir adaletsizlik örneğini kamuoyu ile paylaşacağız ve mikrofonlarımızı İzmir halkına uzatarak neden adalet talep ettiklerini dile getirmelerini isteyeceğiz. Adil bir toplumda yaşamak isteyen akıl ve vicdan sahibi tüm İzmirlileri gelecek güzel günlere duyulan inanç ve umudu yeşertmek, dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmek için bu nöbete destek vermeye çağırıyoruz.”

19.00-20.00 saatleri arasında gerçekleşecek adalet nöbetlerinin programı şöyle:

29 Haziran Perşembe Herkes İçin Adalet- “Dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekilleri için adalet nöbeti”

30 Haziran Cuma “Kamudan hukuksuz ihraçlar – Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için Adalet”

(2 Temmuz Sivas Katliamı Anması Pazar saat 20.00’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi ÖSYM Önünde yapılacaktır.)

3 Temmuz Pazartesi “Tutuklu gazeteciler için adalet nöbeti”

4 Temmuz Salı “Her türlü ayrımcılığa ve eril şiddete karşı kadınlar için adalet nöbeti”, “homofobiye, ayrımcılığa ve eril şiddete maruz kalan LGBTİ+ bireyler için adalet nöbeti

5 Temmuz Çarşamba “Doğanın, çevrenin ranta peşkeş çekilmesine karşı adalet nöbeti”

6 Temmuz Perşembe “İş güvencesinin yok edilmesine, kıdem tazminatının gaspına karşı işçiler emekçiler için adalet nöbeti”

7 Temmuz Cuma “Kamuda hukuksuz ihraçlar – Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için adalet”