TMMOB İZMİR İKK: BU ERİL VE KİBİRLİ DİLİ REDDEDİYORUZ

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, rant projelerine karşı mücadele veren ve İZFAŞ eski hizmet binasının özel bir üniversiteye bedelsiz tahsis edilmesini eleştiren meslek odalarına hedef alan sözlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

BU ERİL VE KİBİRLİ DİLİ REDDEDİYORUZ

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu, Karabağlar’ın Uzundere bölgesinde gerçekleştirilen anahtar teslim töreninde Kültürpark idari binasının ticari bir kuruluşa bedelsiz tahsisine karşı çıkan meslek odalarının yöneticilerini “hakarete varan söylemlerle” eleştirdiği haberlerini üzülerek okuduk.

Öncelikle konuşmada kullanılan eril ve kibirli üslubu hiçbir şekilde kabul etmeyeceğimizi ve bunları sahibine iade ettiğimizi belirtmek isteriz. Bu üslup, sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir siyasetçiye, hele İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına hiç yakışmamıştır. Ancak biz bu üslubu çok yakından tanıyoruz. Bu üslup, AKP’nin 16 yıllık iktidarı boyunca Türkiye siyasetinde yarattığı dejenerasyonun, yozlaşmanın sonucudur. Başkanın kullandığı dilin de güç zehirlenmesinden kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Ancak bizim konumuz bu değildir. Bu nedenle biz konunun özünden sapmadan sayın başkanı bilgilendirmek isteriz.

Meslek sahibi olmak iş sahibi olmak anlamına gelmiyor

Türkiye’de bugün itibariyle kamu ve vakıf üniversitelerinin toplam sayısı 200’ü geçmiştir. Bu üniversitelerden her yıl mezun olan on binlerce diploma almış gencimiz iş bulamamaktadır ve TÜİK verilerine göre bu sayı 808 bin civarındadır. Bu sayı, toplam işsizlik içerisinde % 27’lik orana sahiptir. Yani görüldüğü gibi meslek sahibi olmakla iş sahibi olmak aynı şey değil. Ne yazık ki, yanlış eğitim politikalarının tek kazananı özel üniversitelerin kasası olmakta ve gençlerimizin umutları AKP desteğiyle sömürülmektedir.

Durum böyleyken, başkan, İzmir’de hiç üniversite yokmuş da bu boşluğu doldurmak adına kurulmaya çalışılan bir üniversiteye yardım ediyormuş gibi anlatmakta. Halbuki İzmir’de 6’sı kamu olmak üzere toplam 8 üniversite bulunmaktadır. 15 Temmuz sonrasında kapatılan iki vakıf üniversitesi de dâhil olmak üzere, özel üniversitelerin 3’ü sayın başkan zamanında kurulmuş ve bildiğimiz kadarıyla hiçbirine herhangi bir yer tahsisinde (hele bedelsiz hiç) bulunmamıştır. Hepimizin bildiği gibi özel üniversiteler burslu öğrenime hak kazanan çok dar bir kesimin dışında tamamen ücret karşılığı öğrenci kabul etmektedir. Yani bu üniversiteler birer ticari girişimdir ve bu işten para kazanmaktadır. Bu nedenle bu işin ticari yanını kimse yok sayamaz.

Kendisinden beklentimiz, merkezi iktidarın yağma ve sömürü politikalarına uyum sağlayıp meşruiyet kazandıracağına, kamu yararına sosyal demokrat belediyeciliğin gereklerine kafa yormasıdır.

Yanlış anlaşılma olasılığına karşı buradan bir kez daha yineliyoruz: Bizim itirazımız, İzmir halkına ait bir taşınmazın ticari bir kuruma hem de bedelsiz tahsis edilmesinedir.  Hele ki bu bina, gözümüz gibi korumaya çalıştığımız Kültürpark’ın idari binası ise zaten bedelli dahi olsa ne amaçla olursa olsun ticari bir kuruma verilmesinedir. Bu konuda haklı olduğumuzu inanıyor ve her türlü yozlaşmış zihniyete karşı sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz.

TMMOB İZMİR İL KOORDİNASYON KURULU