KARAÇAM’DAKİ HUKUKSUZ İNŞAATA KARŞI MAHKEMEDEN BİR KARAR DAHA

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Bornova Karaçam Mahallesi’nden hukuksuz biçimde inşa edilen eğitim kurumu binasına ilişkin son mahkeme kararını kamuoyuyla paylaşarak yetkililere kararın gereğinin yapılması çağrısında bulundu.

Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İzmir Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan ŞPO İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, Karaçam Mahallesi’nde imar planı olmadan gerçekleştirilen inşaata ilişkin, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubeleri tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun verdiği geçiş dönemi yapılaşma koşulları kararının iptali yönünde dava açıldığını hatırlatarak, “Dava, İzmir 5. İdare Mahkemesi’nin 21.03.2019 tarihli kararı ile kazanılarak ‘Geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarının kabul edilmesine ilişkin 25.10.2017 tarih ve 12629 sayılı Olur işleminin de iptal edilmesine’ karar verilmiştir. İptal edilen bu karar, doğal sit statüsünde korunması gerekli bir alanda, koruma amaçlı imar planı olmadan inşaat yapımına olanak sağlamaktaydı. Bugün gelinen süreçte davaya konu inşaatın tamamlandığı görülmekte ancak oturma raporu sürecinin hangi aşamaya geldiği bilinmemektedir” dedi. Kamuoyunda çıkan haberlere göre, bu alanın mülkiyet sahibinin AKP İzmir il Yönetimi kurucusu Rahmi Taştan olduğunun ve yapının kiralama veya satın alınması sonucu Bahçeşehir Koleji olarak kullanıldığının ve okulun öğrenci kayıtlarına başladığının görüldüğünü fiade eden Şenyol Kocaer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Meslek odalarımız, ruhsat aşamasındaki usule aykırılıklar nedeniyle geçtiğimiz dönem konu yetki alanlarında olan kurumlar hakkında 28.12.2017 tarihinde suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak Bornova Kaymakamlığı’nın 23.02.2018 tarih ve 2018/10 sayılı ve İzmir Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü’nün 20.02.2018 tarih ve 2018/43 sayılı kararlarıyla o dönem bu izinleri veren yetkililer hakkında soruşturma izni verilmemişti.

Ancak Bornova Kaymakamlığı ve İzmir Valiliği’nin bu kararına esas, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevlileri tarafından oluşturulan ön inceleme raporu ve tahkikat dosyasında belirtilen hususların, suç duyurusundaki iddialarımıza karşılık tatmin edici olmadığı, bu iddiaların birçoğunun da rapor içinde bilgileri tekrarladığı ve yeni hukuksuz durumları doğuracak nitelikte bilgileri de ayrıca ortaya çıkardığı görülmüştür.

Daha önceki basın açıklamalarımızda, söz konusu doğal sit statüsünde olan parselde, kaçak olma ihtimali olan inşaat işlemi tespit edildiğine ilişkin Şehir Plancıları Odamızın bilgi edinme kapsamında başvurular yaptığı ancak yapmış olduğu başvurulara rağmen, konu hakkında tatmin edici geri dönüşün hiçbir kurumdan gelmediğini belirtmiştik. Ayrıca söz konusu parsele ilişkin komisyonun verdiği geçiş dönemi yapılaşma koşulları Bakanlık onay tarihinin, inşaatın başlama tarihinden sonra olduğu öğrenilerek kamuoyu ile paylaşılmıştı. Dolayısıyla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun izinsizmüdahale ve kullanma yasağı kapsamında kalma ihtimali olmasına rağmen, meslek odamızın bilgi edinme kapsamında yapmış olduğu başvuruya ilgili kurumlarca yanıt verilmemiş, gerekli işlemler yapılmamış olmakla birlikte söz konusu işleme yönelik kamu kurumu niteliğinde olan meslek odasının kamu denetimi yapması engellenmiş ve inşaat işleminin ilerlemesine göz yumulmuştu.

İmar planı olmayan parsel için ruhsat veren bahsi geçen dönemdeki görevli Bornova Belediyesi sorumlu ve yetkilileri ile mahkeme kararına aykırı bir şekilde aynı koşullarda yapılaşma hakkını geçiş dönemi yapılaşma koşullarıyla veren Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ndeki sorumlu ve yetkililerinin el birliğiyle, siyasi bir kimliği de olan şahıs parsel sahibi adına haksız bir ayrıcalık sağlamış ve doğal sit alanına onarılması güç bir zarar vermişlerdir. 21.03.2019 tarihinde meslek odalarımız lehine alınan mahkeme kararı ile bu doğal sit alanına karşı işlenilen suç ve peşkeş hikâyesi tescillenmiştir.

Sonuç olarak; önce doğal sit kararı, sonra Koruma Amaçlı İmar Planı en son da geçiş dönemi yapılaşma kararı üç ayrı mahkeme kararıyla iptal edilmiş ve dolayısıyla bu alanda yapılan yapının kamu nezdinde hiçbir hukuki ve meşru dayanağı kalmamıştır. Bu aşamada, mahkeme kararı gereği ruhsata esas alınan Bakanlık Olur’u 2577 sayılı idari yargılama usulü kanununun 28. maddesi uyarınca belediye tarafından 30 gün içinde gerekli işlemlerin yapılması gerekmekte ve hem kamuoyu hem de meslek odalarımız tarafından beklenmektedir. Ayrıca bir eğitim kurumunun hukuksuz bir temel üzerinde yükselemeyeceği de unutulmamalıdır. Konunun takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna saygı ile bildiririz.”

Şenyol Kcoaer’in ardından söz alan TMMOB İzmir İKK Dönem Sekreteri Melih Yalçın da, buna benzer hukuksuzlukların önüne geçilmesi doğrultusunda mahkeme kararlarının uygulanması gerektiğini hatırlatarak, ilgili kurumlara mahkeme kararının gereğinin yapılması çağrısında bulundu.