TRT EMEKÇİLERİNDEN “İSTİHDAM FAZLASI” TEPKİSİ

Aralarında TMMOB üyelerinin de olduğu 169 TRT emekçisinden oluşan listenin “istihdam fazlası” oldukları gerekçesiyle Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesinin ardından TRT İzmir Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

Haber-Sen, KESK İzmir Şubeler Platformu, TMMOB İzmir İKK, DİSK Ege Bölge Temsilciliği ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) tarafından yapılan açıklamada ilk olarak sözü İGC Başkanı Misket Dikmen aldı. Dikmen, TRT’nin kuruluşundan bu yana halka hizmet etmek üzere, halk için en doğru Türkçenin, en doğru anlatımın aktarılmasının amaçlandığı bir okul olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Gördüğünüz gibi çok değiliz. Belki çoğumuz içeride. Belki aynı şey yarın onların başına da gelecek. Keşke çoğumuz burada olsaydık. Öyle bir görev ile kuruldu ki bu kurum, içerdiği tüm alanların akademisi oldu. Bu okul binlerce insanı yetiştirdi. Bu okul olmasaydı, şu an çok kötü gelen dilimiz belki bu kadar süre korunamayacaktı. Halk kültürü bu kadar sağlam bir arşive sahip olamayacaktı. Hiçbir yerde okulu olmayan mesleklerin kaynağı ülkenin göz bebeği bir kurum olmayacaktı. İhtiyaç fazlası personel, bunların özel yetenekleri olan personel. Yayıncılık yapan, yayıncılığı bu okulda sürdüren binlerce kişilik sınavlarını geçerek gelen personel. Çalınmış KPSS sorusu ile girenlerin değil, emekleriyle, yetenekleriyle bu kuruma giren personeldir.”

Dikmen’in ardından Haber-Sen adına konuşan TRT çalışanı Emine Özgür ise bu adımın kadrolaşmayı kolaylaştırma amaçlı olduğunu vurgulayarak, “Çoğunluğu TRT`de yetişen, bilgi ve birikimlerini kuruma aktaran çalışanların, uzmanlık alanları dışında görevlendirilerek atıl bırakılmak istenmesi, kamu yönetiminde etik ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu gibi, kurumsal hafızanın da yok edilmesine neden olacaktır” dedi. Özgür sözlerini şöyle sürdürdü:

“Resmi Gazete`de 9 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 703 sayılı KHK ile sözde emekliliğe teşvik ile birlikte getirilen “istihdam fazlası personel” uygulaması kapsamında TRT`de aralarında mühendis, sanatçı, prodüktör, yönetmen, spiker, montajcı, müfettiş, muhabir, kameraman, memur, şef, teknisyen ve teknikerlerin de bulunduğu 169 kişi istihdam fazlası personel olarak belirlenmiştir.

Haber-Sen olarak TRT yönetimine açık çağrı yapıyoruz: Kamu hizmeti yayıncılığını savunan, yetişmiş, deneyimli, üretmekten yana olan emekçilerin tasfiyesinden derhal vazgeçmelidir. Devlet Personel Başkanlığı`na bildirilen 169 İFP (istihdam fazlası personel) listesi geri çekmeli ve bu hukuksuzluğa son vermelidir.

Bilinmelidir ki bir mühendis, ses sanatçısı, prodüktör, yönetmen, spiker, montajcı ve diğer kadrolar ile anılan personel bu ülkede kolay yetişmiyor. Belli bir çabanın, emeğin, birikimin ürünü olan bu çalışanları hangi kuruma göndermeyi düşünüyorsunuz? Tarım ve Orman Bakanlığı`na mı, Çevre Bakanlığı`na mı, Sağlık Bakanlığı`na mı yoksa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın damadı Berat Albayrak`ın yanına Hazine ve Maliye Bakanlığı`na mı? Anayasada ve kendi yasasında özerk ve tarafsız bir kamu hizmeti yayıncısı olarak tanımlanan TRT, 703 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve sonrasında çıkartılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile özerk ve kamu yararına yayın yapan bir kurum olmaktan çıkartılmıştır. Gelirleri, halkın vergileri ve bandrol ücretlerinden oluşan TRT “Tek Bir Ses”in” temsilcisi olmuştur.

Bir yandan istihdam fazlası denilerek TRT emekçileri havuza atılırken bir yandan da bu kuruma dışarıdan devamlı Özel Hukuk Hükümleriyle personel alımı yapılmaktadır. TRT birilerinin “arka bahçesi” değildir, “arpalığı” hiç değildir! Kendi “yandaşlarını” yine “yandaş kurumlardan” TRT`ye aktaranlar bir yandan da dış yapımlarla kendi destekçilerinin cebini doldurmaktadır.

Personel kıyımının sadece TRT ile sınırlı kalmayacağı önümüzdeki günlerde başka kurumlarda da benzer uygulamaların başlayacağı iddia edilmektedir. TBMM`yi devre dışı bırakarak ülkeyi Kanun Hükmünde Kararnameler ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile yöneten AKP, yılların birikimi ve alınterini bir çırpıda yok etmek istemektedir. TRT fiilen şirkete dönüştürülürken kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar iş güvencesinden yoksun, özlük hakları bulunmayan, yönetenlerin iki dudağı arasından çıkacak kararlarla çalışır hale getirilmek istenmektedir.

TRT`yi siyasi kadrolaşma için mekân olarak görenler bilmeliler ki TRT emekçileri sahipsiz değildir. Sadece TRT çalışanlarının haklarının korunması için değil, TRT`nin özerk, demokratik ve kamusal yayın yapacak bir kurumsal yapıya kavuşturulması için tüm kamuoyunu duyarlı olmaya ve mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz.

Son olarak, TRT nin yazılı paylaşımında ve “Doğrusu Ne” adlı yapımda dillendirilen açıklamasında, İFP listelerinin teşvik ile emekli olmayan yaşı dolmuş personelden oluştuğu duyurulmuştur. Maalesef bu da koca bir yalandır. Kurumumuzda yaşı dolmadığı için teşvik programından yararlanamayan dahası emekli dahi olma hakkına kavuşmamış personeller de kendi istekleri dışında bu listelere eklenmişlerdir.”