İzmir‘de Sismik Tehlikeyi Belirlemek İçin Deprem Senaryolarına Dayalı Yer Hareketi Simülasyonları

İzmir‘de Sismik Tehlikeyi Belirlemek İçin Deprem Senaryolarına Dayalı Yer Hareketi Simülasyonları

Louise W. Bjerum – Prof. Dr. Kuvvet Atakan
Jeofizik Mühendisleri Odası

Ege-Anadolu bölgesi Avrupa ‘da sismik ve tektonik olarak en aktif alanlardan biridir ve önemli sismik tehlike ile karakterize edilir. Aktif faylar üzerindeki yerel ve bölgesel jeolojik çalışmalar ile Ege ve Anadolu bölgelerini kapsayan yüksek ayrımlı GPS verilerine dayanan yoğun bilgiler mevcuttur. GPS verileri Anadolu mikro levhasının en bilinen ve en çok araştırılan Kuzey Anadolu Fay Zonu boyunca meydana gelen deformasyonla batıya doğru hareket ettiğini göstermektedir. GPS verilerinin değişik yorumları bulunmaktadır; Bölge, Orta Batı Anadolu ‘daki göreceli olarak dar aktif deformasyon zonunun iyi çözülmesiyle tektonik deformasyonun çoğunu içeren göreceli olarak dar zonlarla ayrılmış çok sayıda mikro levhalara bölünmüştür (McClusky ve diğ., 2000).

Yıkıcı depremlerin jeolojik ve tarihsel dönemlerde gösterdiği gibi Batı Anadolu ‘daki aktif deformasyon bölgedeki değişik fay sistemlerinin yeniden hareketlenmesinin sonucudur. Yakın geçmişte İzmir ‘de felaket boyutunda üç deprem meydana gelmiştir. En sonuncusu 1778’de meydana gelen bu depremler yaklaşık 50 yıllık sürelerle ayrılmışlardır (Ambraseys ve Finkel, 1995; Papazachos ve Papazachou, 1997; Papazachos ve diğ., 1997).

Deprem senaryolarına dayalı sayısal yer hareketi simülasyon yöntemleri, özellikle sismik tehlikenin yakındaki büyük bir fay tarafından kontrol edildiği bölgelerde uygulanmaktadır. İzmir birkaç aktif faya yakınlığı dolayısıyla bu konuda önemli derecede tehlikeye maruz kalmıştır. Bu çalışma İzmir ‘e yakın iyi tanımlanmış faylar boyunca deprem kırılganlığının bir sonucu olarak zemin hareketi dağılımlarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada bölgedeki sismik tehlike İzmir kenti çevresinde bulunan aktif faylar üzerindeki dokuz farklı deprem senaryosuna dayanılarak deterministik olarak hesaplanmıştır. Uygulanan metodoloji İstanbul (Türkiye) ve Tottori (Japonya) ‘da başarıyla uygulanmış olan hibrid geniş-bandlı yer hareketi simülasyon tekniğine dayanmaktadır (Pulido ve Kubo, 2004; Pulido ve diğ., 2004; Sorensen ve diğ., 2007). Deprem kırılmasındaki karmaşıklık fay atımı ile ilgili fiziksel özellikleri tanımlayan değişik parametrelerle çok pürüzlü (asperity) modeller kullanılarak temsil edilmiştir. Giriş modelleri yol (sismik hızlar ve kabuktaki sönüm) ve kaynak (fay boyutları, geometrisi, mekanizması, pürüzlerin büyüklüğü ve yeri ve onların parametreleri) karakteristiklerine dayanmaktadır. Yer hareketi simülasyon sonuçlarının kıyaslanması İzmir’de sismik tehlikeyi kontrol eden fay kırılmalarında olabilecek karmaşık hasar konusunda yeni bilgiler verecektir.