Merkezi ve Yerel Yönetimlerin Yetkisinde İnciraltı Süreci

Merkezi ve Yerel Yönetimlerin Yetkisinde İnciraltı Süreci

Nehir YÜKSEL
Şehir Plancıları Odası

Toplumsal bir süreç olarak planlama; eşitlikçi, adil, özel çıkar gözetmeyen, kamu yararını
gözeten, demokratik bir yapıya sahip olmalıdır. Ancak günümüzde, kentlerimize ve özellikle
planlama alanına baktığımızda; uygulamaların şehircilik ilkeleri ve kamu yararı ilkesine
uygun olarak yapılmadığı, toplumsal çıkarlar yerine sermayenin çıkarlarının ön planda
tutulduğu, eşitlik yerine güçlü olanın yararını ve rantı gözeten bir işleyişin devam ettiği göze
çarpmaktadır.

Bu bağlamda son yıllarda özellikle kentlerdeki yaşam alanlarına sahip çıkmak anlamında
İzmir’in önemli bir deneyimin yaşadığı bugünlerde Kent Haraketlerine neden olması ile
İnciraltı ayrı bir önem kazanmıştır. Kent içerisinde gerçekleşme ihtimali olmayan Turizm
Tesisleri ve kente ne getireceği konusunda son yıllardaki ülke deneyimlerinden pek de olumlu
bir sonuç alınamayan EXPO üzerinden bu alanın özelliğini kaybetmesine neden olmak İzmir
için son yılların en büyük kentsel müdahale girişimidir.

TMMOB İzmir Kent Sempozyumu (8-10 Ocak 2009) Sonuç Bildirgesi’nde bölge;
İnciraltı’nda tarıma dayalı bir aktivite merkezi oluşturulması gerektiği, bir ve iki katlı
birimlerden oluşacak, pansiyon, kafeterya, restoran, ekolojik tarım ürünleri satış stantları ve
hobi bahçeleri gibi işlevleri barındıracak bir merkez olarak belirtilmiştir.Bu kapsamda aradan
geçen beş yılın değerlendirilmesinin yanı sıra, İnciraltı Planlama sürecini irdelediğimizde
İnciraltı bölgesi; yıllarca tarımsal amaçla kullanılmış olmasına rağmen zaman içerisinde
büyük bölümü satışlarla el değiştirmiş, izlenen bilinçli politikalarla toprak yapısı bozulmuş ve
sürekli uygulanamayacak planlar yapmak suretiyle topraktan ‘ekonomik gelişme‘ umudu vaat
edilmiş körfeze kıyısı olan, kent merkezinde bir alandır. Yıllardır süregelen İnciraltı
sorununda zarar gören “gerçek” İnciraltı sakinleri ve İzmir kentidir.