DEÜ Deniz Bilimleri Ve Teknolojisi Enstitüsünün İzmir Körfezinde Yaptığı 3 Boyutlu ve 4 Boyutlu Çalışmalar

DEÜ Deniz Bilimleri Ve Teknolojisi Enstitüsünün İzmir Körfezinde Yaptığı 3 Boyutlu ve 4 Boyutlu Çalışmalar

Günay Çiftçi, Derman Dondurur, Seda Okay, Filiz Küçüksezgin, Aynur Kontaş, Aslı Kaçar, Erdem Sayın, Canan Eronat
Jeofizik Mühendisleri Odası

İzmir Körfezinde 1980-2013 yılları arasında yapılan bilimsel çalışmalar Fizikokimyasal veri
toplama (sıcaklık, tuzluluk, iletkenlik, çözünmüş oksijen, pH, Işık geçirgenliği), Kimyasal
veri toplama (besin elementleri, klorofil-a, sediment ve organizmada ağır metaller), Biyolojik
veri toplama (fekal koliform, fitoplankton, zooplankton, ihtiyoplankton, makrobentik
canlılar), Akıntı Modeli, Sualtı görüntüleri olmak üzere İzmiri etkileyecek olan aktif iki fay
sistemi İzmir ve Uzun ada faylarının 2 boyutlu Jeofizik Sismik ve 3 boyutlu Jeofizik akustik
verileri kapsamaktadır.

1994 yılından 2012 arası ölçümler sonucunda Işık geçirgenliği değerlerinde, arıtmanın da
etkisiyle, 2000 yılından sonra gözle görülür bir iyileşme izlenmiştir. Nitrat+nitrit
konsantrasyonlarında zamana bağlı genel bir düşüş eğilimi olduğu saptanmış olup mevsimsel
azalıp çoğalmalar izlenmiştir.

İzmir Körfezi biyolojik çeşitliliğinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen çalışmada hamsi
türünün dominant durumda olduğu gözlenmiştir. 2012 yılında Körfezde dikkat çeken önemli
bir durum da bu zamana dek rastlanmamış olan yılan balığı türüne ait postlarvanın tespit
edilmiş olmasıdır. Bu türe ait larva Uzunada yakınlarında bulunmuştur. Bu durum Körfezde
birtakım olumlu değişikliklerin olduğunu kanıtlar niteliktedir.

2000’li yılların başına kadar kirliliğin en yoğun biçimde yaşandığı noktalardan biri olan İzmir
Körfezi, Büyük Kanal Projesinin devreye sokulması ile düzelme sürecine girmiştir. Özellikle
İç Körfezdeki makrobentik tür sayısındaki belirgin artış bunu destekler niteliktedir. Öte
yandan Çiğli ve Narlıdere deşarj noktalarının etki alanında bulunan Orta Körfezde, 2009
sonundan itibaren tür sayısında belirgin bir azalma tespit edilmiştir.

Kıyısal suların mikrobiyolojik kalitesi, bakteriyel indikatör organizmalar aracılığıyla
izlenmektedir. Proje kapsamında 80’li yılların sonundan bu yana İzmir Körfezi’nde indikatör
organizmalardan koliformların dağılımı araştırılmıştır. Ölçümler mevsimlik yapılmış, 1996-
2000 periyodu arasında en yüksek fekal koliform değeri 4.9×105 cfu 100 ml-1 iken, arıtma
tesisinin açılmasını takiben 2001-2005 döneminde fekal koliform yoğunluğu 2.1×104 cfu 100
ml-1 ’e inmiştir. Son yıllarda ise yoğun yağışlı dönemler haricinde Dış, Orta ve İç Körfez’de
fekal koliform değerleri genellikle kılavuz değerin (200) altında tespit edilmektedir.